Saatler gece yarısı hatta gece yüzünü sabaha sürmek üzere ne dakikalar geçiyor ne saatler. Aslında tüm saatler yâr'ı yâr geçiyor sonra gelip kalbimin ortasında duruyor. Nilüfer'de bir şarkı tutturmuş bağırıp duruyor odanın içinde "Yar yine bana haram geceler senin için ağlıyorum" Ah bunca kelime, bunca şarkı neden? Bunca ayrılık, bunca gözyaşı neden? Tüm kelimelerde ayrılığın ahı var. Tüm şarkılarda acının rengi var. Acı şehrinden acı şehrine yolculuk var. Bir aşk ararsın göklerde ama o her yerdedir. Bulursun onu bir kuşun kanat çırpışında, bulursun bir mavinin sonsuzluğunda, bulursun en huzurlu baharın koynunda, bulursun teninde, ruhunda, canında. Seni buldum ya gerisi laf-ı güzaf dersin. Seni buldum, sende alev alıp yandım ya dünya yansa ne olur dersin. Yokluktan soyunup varlığa erdim ya, varlık balını içtim ya dersin avunmaya çalışırsın. Avuntular yetmez, kelimeler yetmez, şarkılar yetmez, geceler yetmez. Her şey haram olur girdiğin çıkmaz sokakta. Aşk mayası ruhuna çalınmış, bedeninin her yerine tependen yağmurlar yağsa, en müberra duygular içinde çağlasa nafile her şey haram olur ayrılık düşmüşse payına. Ayrılıklar ardında uçurumlar, fay hatları bırakır. Canının orta yerine kurulan cehennem ateşi kavurur. Sevgilinin olmadığı yerde cennet yoktur artık cehennemdir ruhunu alevlere katan. Yâr dersin dudağın yanar. Yâr dedikçe güvenli sığınak ararsın hayallerde. Hayaller yeter mi yokluk evine düşmüşken? Hayaller sarar mı tenini, hayaller dokunur mu dudaklarınla yanağının birleştiği noktaya, hayaller öpücük olup konar mı bir kuş gibi avuçlarına, hayaller ısıtır mı üşüyen yanını, ısıtmaz ama sığınırsın hayallere, tutunursun sevgilinin gelip karşında duran hayaline. Şarkılara sarılırsın bir Hacı Arif bestesi çalınır kulaklarına: "Olmaz ilaç sine-i sad pâreme. Çare bulunmaz bilirim yâreme. Baksa tabiban-ı cihan çâreme. Çare bulunmaz bilirim yâreme. Kastediyor tir-i müjen canıma. Gözleri en son girecek kanıma. Şerh edemem halimi cananıma. Çare bulunmaz bilirim yareme."
Demlenirsin en koyu şarkıların koynunda. Matem midir, ölüm müdür gecenin adı? Ya içine çöreklenen bu sancı geçer mi, alışılır mı? Bir uzun yol var karşımda gecenin 4'ü olmuş sabahın 5'i olmuş ne yazar! "Üç derdim var birbirinden seçilmez. Bir ayrılık, bir yoksulluk, biri de ölüm" diyen Karacaoğlan'a selam olsun. Ah ulan hayat ah alacağın olsun!
Hamiyet Akan
28.4.2017
04:25
28.4.2017
04:25
